30 Mayıs 2014 Cuma

SULTANDAĞI (İSHAKLI) TARİHİ

  İSHAKLIDAKİ TARİHİ EVLER
İSHAKLI'da en güzel tarihi ev,Mehmet SAYIN'ın dedesi Hacı Kâzım SAYIN'ın evi idi.Bu ev Çakır Ahmet ağaya babasından kalmıştır.Çakır ağa Sakızlı Hacı Rüstem'e bu evi ailesinden bir de kız vererek bağışlamıştır.Hacı Rüstemide kendisine damat yapmıştır.Ev Hacı Rüstem den oğlu Hafız Mehmet'e,Hafız Mehmet H.1267 M.1850 doğumludur.Hacı Hfız Mehmet ölünce bu ev,H.1298,M.1880 doğumlu,oğlu Hacı Kâzım SAYIN'a kalmıştır.
Bu ev bir konaktı,haremlik,selâmlık odaları vardı.Dolaplar,pencereler,raf'lar,ocak külâhı ve tavanı tahta oymacılığının en güzel örneklerindendi.Bu ev yıkılmış ve yerine Oğlu Muharrem ile Rüstem (Hacı) SAYIN, birer ev yapmışlardır.Bu güzel tavan ve diğer oymalarıda evlerinde kullanmışlardır.Bu evlerden bir tanesi 2002 depreminde 
yıkılmıştır.
Bu konakta bir de çeşme vardı.38x38 Cm. ebadında kitabesi bulunmaktaydı
KİTABESİ
Gelme dahi (Dehli) aleyhe
Zikri ya el mihrap
Fi tarihi sene 1200
Bu kitabenin Konak içerisindeki bir mescit'e ait olduğu sanılmaktadır.

Nalbant İsmail ÇAKMAK evi,Mustafa ÖZDEMİR evi,Mehmet Salim ÖZEL evi de İshaklı nın eski evlerinden olup Şimdi tamamen yıkılmışlardır.

İSHAKLI KEVANSARAY'I-SAHİP ATA KERVANSARAY'I :
İSHAKLI Kervansaray'ı,Türklerin Anadolu'daki,ebedi hakimiyetlerinin işaretlerinden sadece birisidir.Asırlardan beri tabiatın,yağmur,kar,deprem,fırtına gibi tabii afetlerine 700-750 yıldır dayanabilen ve bu eserin kıymetini bilmeyen insanlarımızın da tahriplerine dayanan bu eser Selçukluların biz İSHAKLI halkına yadigâr ettiği bir tapu senedidir.
Kervansaray'ın orta yerindeki Mescit'in içindeki Mihrap taşlarının çevrilerek altın aranması,bizlerin ne kadar kadir kıymet bilmez olduğumuzun delilidir.
1970 yılında Vakıflarca bir kısım yerlerin tamir edilerek yıkılması önlenmiş,ağzı yüzü şöyle bir toplanmıştı.İç ve dış kapılar takılmış ve Kervansaray korumaya alınmıştır.
Kervansaray'ın kapısı eski Türk Mimarisi geleneklerine göre doğuya açılmaktadır.Doğu tarafı 36 metredir.Tamamen kesme taşlarla yapılmıştır.
Kapının iki tarafında mihrap şeklinde girintiler vardır.Kapının üst kısımları çok güzel taşlarla örülmüştür.Kapının girişinde som mermerden 2.25x 2.32 Mt. ebadında bir kitabe vardır.
KİTABE'DE
Hazel-İmaretül-Hanül-Mübarek fi eyyamı devletü's Sultane.
Muazzam Şahân Şah-ı azam Malikü'l-ribakü'l ümen
Seyyidü's selatünü'l-arab-ı ve lacem İzzet'i ed-dünya
Ved-din Gıyasü'l-İslam ve müalimün Ebu'l feth Keykavus
bin Hüsrev bin Keykubat Kazım emirü'l müminin haled-Allahü
devlete el-Abdüzzaif el müsennip el-muhtaci-ilâ rahmetullah-i
teala Ali bin Hüseyin ahsenallah akibete-hû fi cemazi-el
âhir sene erbaa ve mis sittemie Hicri 647

Bu kitabenin üstünde süsler vardır.Arkasında insan başı kabartması bulunmaktadır.Bu taşın bir kiliseden alınıp
diğer yüzüne bu kitabe yazılmış olabilir.Zira içerideki mescit’te de üzerinde dolap, çekmece ve pencere süsleri olan ve bir kiliseye ait olduğu sanılan taşlar bulunmaktadır.(Kilisecik Mevkiindeki yıkılan kilise taşları olabilir)
Kitabeye göre han H.647 Cemaziyel ahir ayında,milâdi olarakta 1249 yılında II.ci Keyhüsrev'in oğlu II.ci İzzettin Keykavus'un hükümdarlığı günlerinde,Hüseyin Zade Ali (Sahip-Ata Fahrettin Ali) tarafından yaptırılmıştır. 

Kervansaray'ın yazlık kısmının ortasında 7x7 Mt.ebadında dört kemer üstüne yükselmiş bir mescit vardır.Tamamen kesme taşlarla yapılmıştır.Mesctte yukarıda da bahis ettiğimiz gibi,çok eski bir eserden alınan kıymetli ve süslü taşlar bulunmaktadır.Yıkık olan yerler tamir edilmiştir.Minaresine çıkılan basamaklar mermerdendir. İçindeki kubbe ve mihrap kesme taşlarla yapılmıştır.Mescit ZAZADİN ve KIZILÖREN hanlarının mescitlerine benzer.Tamamen taştan yapılmasıda Kayserideki abideleri ve Konya daki Akçe gizlenmez mescidini hatırlatır.Tekrar etmekte fayda var.Bu Kervansaray'ın aynısı Konya -Aksaray yolu üstündeki Sultanhanı'nda mevcuttur.
Hanın yazlık kısmı 36x36 Mt.ebadında olup,iki tarafı kemerli yarı açık bölmelerle bezenmiştir.Hanın yazlık kısmı içinde eskiden Hükümet Konağı vardı.Bu konaktan önce Çavuş Mahallesi,Çavuş çeşmesi karşısında Hükümet Konağı varmış.Bu konak yandığı için,Kervansaray'ın içerisine ahşap yapı olarak nakil edilmiş ve sonradanda sağlamca yapılmış.Bu konakta sonradan yıkılarak şimdiki yerine getirilmiştir.Tabii bu arada da hanın bir çok yeride tahrip edilmiştir. Hanın kışlık kısmıını kapısı yapılmış ve eski haline getirilmiştir.İç Kapının kenarlarında Mihrabi hücreler olup,tavus kuyruğu şeklinde süsler vardır.Kapının kemeri 11 zıvanalı taşla örülmüştür. 47x65 Cm.ebadında,mer-
merde Selçuklu sülüsü ile yazılmış şu kitabe vardır.
KİTABE ŞİMDİKİ DİLİMİZE GÖRE
Bu mübarek hanı Emirül müminin bürhanı,fetih babası,dünya ve dinin azizi yüce Sultan Keyhüsrev oğlu Keykavus'un hükümdarlığı günlerinde ben Ali kulu 647 yılında imal ettim.

Hanın içinde sağda ve solda 5 er göz vardır.Hanın batıya üç,Kuzey ve Güneye birer penceresi vardır.Kapalı kısım 20x 21,5 Mt.ebadındadır.Han bitirilecek şekilde tamir görmüş,iç kapısıda eski şekline sadık kalınarak takılmıştır.
Hanın hemen dış kısmında ufak bir hamam vardı.Bu hamam yıkılmış yerine 1986 yılında iki katlı bina yapılmıştır.Bu hamamdan hanın içerisinden ,su geçirilerek kalorifer gibi ısıtıldığı rivayet edilmektedir.
Han 1970 yılında Vakıflar tarafından tamir görünce,burası Vakıflar Genel Müdürlüğünün bir malı olarak görülmüş ve tamir işlerinin devam edeceği beklenirken,İlçemizdeki Tapu-Kadastro çalışmaları sırasında şöyle bir yanlışlık yapılmış ve tamir işi yıllarca gecikmiştir.
Maliyenin elinde eski bir Hükümet Konağı tapusu bulunmakta ve bu tapununda hudutları,taş anbar ve yol olarak gözükmektedir.Böyle bir tapu ile de ve eski hükümet konağının da Kervansaray içinde bulunması,Kervansaray'ın kapalı kısmının da taş anbar olarak kabul edilmesiyle,Vakıflara ait olması gereken tapu,Maliye bakanlığı adına kesilmiştir.
Vakıflar dava açmış ve mahkeme yıllarca sürmüştür.1985 yılında belediye başkanlığı görevini sürdüren Yüksel ÖZDEMİR,Eski Muhtar defterlerini araştırmış,buradan bulduğu bir satış senedinin Muhtar karar defterine geçirildiğini
görmüştür.Bu kararda Çavuş çeşmesi karşısında ,yanan hükümet konağı arsasından bir kısım yerin satış yazısını,Vakıflar Genel Müdürlüğüne vermiş ve yazı ile Hükümet Konağı yerinin çavuş çeşmesi karşısında olduğu anlaşılmış ve tapunun Mahkeme kararı ile tekrar Vakıflar adına geçmesi sağlanmıştır.
" BU yazı zamanın Muhtarı Mustafa ÖZER'in el yazısı ile Mutarlık karar defterine şöyle yazılmıştır.
Yanıkçılar denen,eski Hükümet Konağı arsasından,80 ve 110 santim eninde müselles bir yerin Kadir KIZILDEMİR'e satılmasına. şeklindedir." Bu çok açık ifadeli bir kararı 1938 yılında yazdığı için bu karar sureti hüküm sayılmış ve bu gibi eserlerin ancak,Vakıflara verilebileceği de göz önüne alınarak tapu konusu böylece halledilmiştir.
Şimdi sıra onarımındadır.Önemli kısmı yapılmıştır." 
Sahip Ata Fahreddin Aliivezirliği döneminde Anadoluyu Selçuklunun ölmez eserleri ile bezemiştir.Akşehir de
ölen ve iki oğlunu da buralarda şehit veren Fahreddin Ali,Çiftlik köyü ve İshaklı'nın üşrünü,İSHAKLI Kervansarayı ve
Akşehir Taş MedreseHankâhına vakıf etmiş ve bu eserlerin böylece yaşamasını düşünmüştür.
Ayrıca İshaklı da Kevansarayın yanında,birde Sahip Ata'nın mektebi bulunduğu arşiv vesikalarından anlaşılmaktadır
VESİKALARA GÖRE:İshaklı Kervansarayı ile mektep,Akşehirdeki Medrese,Çeşme,Türbe ve Hankâh bir vakfiyede tescil ettirilmiştir.FATİH zamanında Akşehir ve İSHAKLI ile buraya bağlı köy vakıflarını tespit eden defterde bu Ker-
vansaray ve Mektep şöyle geçmektedir. "Vakıf,Medrese ve Hankâh ve Mescit ve Çeşme ve Türbe Fahreddini Sahip salaten Alaeddin dernefis Akşehir ve der kariye SAKLU malikâne ve Kervansaray" H.881, M.1476 II.ci Beyazıt za-
manındaki deftere görede,bu vakfiyedeki bilgiler aynen yazıldıktan sonra şu kayıt ilave edilmiştir."Ama mektepha-
ne yok imiş" H.906, Yine H.992 yılındaki defterdede yalnız Kevansaray gösterilmiştir. M.1584
"Akla şu gelebilir mi ? Acaba bu mektebin yıkılması,yenisinin yapılmayıp,yerinin başkaları tarafından işgal edilmesi
halkın cahil kalması,ilim ve bilim adamlarının İshaklıyı terk etmesi,insanların bu eserlerin kıymetinin bilinmemesi,
ve yıkılmasına göz yumulması sonucumu ? ki,beddualı,ilençli bir şehir olmuşta,İSHAKLI EFSANESİ ortaya çıkmıştır." 
Rabii bunlar rivayet ve her yer için söylenebilir.İlçemizin ilerlemesi için,birleşmesi,şirketler kurması,gelir getirici
tedbirlerin alınmasının esas olduğu kanısındayız. 1900 lü yılların mektebi şimdiki Hikmet ALATAŞ'ların evi imiş,bu ev doğudan göç ettirilen ALATAŞ'lara verilmiş.Daha önce Mektep ve Medrese olan,şimdiki Hükümet Konağı yanındaki yerlerde doğudan göç ettirilenlere verilmiştir.Şimdi burada dükkânlar vardır.
Kervansarayın 2006 ve 2007 yıllarında esaslı şekilde tamiri için üstün gayret gösteren ,Afyonkarahisar valisi Sayın Muzaffer DİLEK'e buradan SULTANDAĞI halkı adına teşekkürü borç biliriz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder