30 Mayıs 2014 Cuma

SULTANDAĞI (İSHAKLI) TARİHİ

İSHAKLI MEZARLIĞI :
İbrahim Hakkı KONYALI,1945 yılında yazdığı Akşehir tarihi isimli eserinde,İSHAKLI dan bahis ederken İSHAKLI mezarlıkları için,burada bir tarih yatıyor.Bu mezarlıklar ve kabir taşları mutlaka korunmalıdır demiştir.Gel gör ki,ne mezarlık kaldı ne kabir taşları.1958 yılında mezarlık kaldırıldı.
İlk mezarlık Çavuş çeşmesi yakınlarında imiş.Halen bazı evlerde yatır denilen mezarlar vardır.
İkincisi,Selçuk Mahallesinde,çarşı camii önlerinde ve caminin Sultan dağları kısmına doğru imiş.Zira bazı evlerde yatır denilen mezarlar olduğu gibi,temel kazılarında insan kemikleri çıkmaktadır.Ayrıca İshak bey ve Fadıl bey türbeleride Camiye yakın ve Selçuk Mahallesinde bulunduğundan burada mezar olduğunu göstermektedir.
Üçüncüsü,Kayran Mahallesinde,Şimdiki Lise,Belediye binaları,Jandarma binaları,Müftülük,Belediye lojmanları,
jandarma yanındaki belediye dükkanları ve İSHAKLI ilkokuluna kadarki sahada idi.
Dördüncüsü,Garipler mezarlığı denen mezar,Yıldırım Mahallesinde Ahmet Remzi türbesinden,Pınarların fırın arasındaydı.
Beşincisi,Yıldırım Mahallesi,Ahmet Remzi türbesininde içinde bulunduğu ve Tekke mezarlığı denen bu yer,Türbeden,Selçuk ilokulu sahası da dahil mezarlıktı.
Önceleri,muhtarlık yıllarında mezarlıkların yola bakan yüzlerine,Demirci,kasap,bakkal,berber,kahvehane gibi dükkânlar yapılmış ve mezarlıklar yavaş yavaş azaltılmaya başlanmıştır.1958-1960 yılları arasında da tamamen sökülüp,şimdiki yeri olan Kırca yolu üzerindeki PAMUKLU mevkiine götürülmüştür.
İbrahim Hakkı KONYALI'nın korunması gereken mezarlıklardandır dediği İSHAKLI mezarlığı,korunamadığı gibi
O,güzelim mermer üzerine yazıların yazılı olduğu mezar taşları,O,sanat eserleri korunamamış,inşaatların temellerine konulmuş,kırılıp yok edilmiştir.Günün kitap okumayan,bilgisiz ve kültürsüz yerel idarecilerinin bu eserlerin kıymetini bilmediklerine eminiz.
Yalnız Ortaokul Müdürü merhum İzzet TURGAY bir kısım taşları alarak,ortaokulun giriş kapısına betonla sabitleştirmiştir.Bu kültür yoksunu kişilerin elinden bu kadarını kurtarmıştır.
Bizlerden önce gelip geçenlerin ebediyet uykularına daldıkları yerlere kabir,mezar,makber,merkat,türbe denilir.Bunlar arapça kelimelerdir.
Kabir : Gömmek,gömülecek yer
Mezar : Ziyaret edilen yerdir.
Mezar'ın asıl Türkçesi,kara orun,kom,komda,bark,meçin,teşik,sin,saptırma gibi isimlerdir.Fakat genelde ülkemizde mezarlık ve kabristan olarak söylenmektedir.
Mezarda yatanın hüviyetini ve ölüm yılını gösteren yazılı taşlara dedelerimiz BALBAL derlerdi.Biz bunlara mezar taşı diyoruz.
Türkler ölülerine saygı göstermeyi Milli ve dini bir borç sayarlardı.Devlet ve halk büyükleri için kıymetli mezar
taşları dikerler,anıtlar,türbeler yaparlardı.Türk sanatkârlar da mezar taşlarına bu saygıdan dolayı çok güzel taşlar yontarlardı.
Türkler geçmişlerinin kemiklerini hortlatmaz,düşmanlarına çiğnetmezlerdi.Dünya üzerindeki Türk mezarları O,
yerlerdeki Türk egemenlik ve fermanının imzalarıdır.
Ülkemizdeki mezar taşları,henüz okunup açıklanmayan,büyük Türk Divanının yaprakları,Türk yazı müzesinin kıymetli metaryalidir.
Seferberlikten (Birinci Dünya Savaşı) sonra,Mondros mütarekesinin kara günlerinde,İstanbul'un Türklüğünü ispat ederken,dedelerimiz buradaki mezarlıklarını,cami,sebil,çeşme,han,hamam,köprü,sarnıç,su yolu,imaretler,türbe,tekke,mescit,medrese,okul,kervansaray,darüşşifa gibi hayır,irfan,sağlık ve sosyal yardım kurumlarını gösteren haritalar yapmıştır. 

İSHAKLI mezarlığı için 1945 yılında Akşehir tarihini yazan Merhum İbrahim Hakkı KONYALI şunları yazmıştır :
İSHAKLI mezarlığında bir çok kıymetli mezar taşları vardır.Bunların bir kısmı inşaat malzemesi olarak kullanıl-
mıştır.Bunlardan birisi bir müzeyi süsleyecek kadar kıymetlidir.Şerpuşludur.Üstünde şu perişan ifadeli kitabe okunur. Hüvelbaki
Gelüp kabrimi ziyaret eden ihvan.
İdeler ruhuma bir fatiha ihsan.
Alâiye sancağında İbradı kazasında
Keşmir Zade el Seyyit Mehmet Sadık.
Efendinin ruhu içün fatiha.
Sene 1220 Hicri, 1804 Milâdi.
İşte sizlere bir tarih,bu kişi kimdir,kimin nesidir.Bu taş bulunamamıştır.

Mezarlıktaki mühim taşlardan bir kaçını görelim :
1- Bu mezarlık Hicri 1241 Milâdi 1825 yılında ölen Akşehir Mütesellimi Hacı İbrahim ağanındır.Serpuşludur
Kitabesi :
Hüvelbaki
El çeküp balcemalehden etdim bekâye rahle.
Terk idüp geriye mal maliki devleti,
Kim gelüp kabrimi ziyaret eyleyen ihvanımız
Okusunlar ruhum içün "Kulhû Vallahû" ahat
Sabıkan Akşehir Mütesellimi
Silahşor hassadan el hac ibrahim ağanın
ruhu içün el fatiha.H.1241

2- Akşehir Mütesellimi Çakır Ağanın oğlu,Hurşit Seyyid'in mezarı da buradadır.H.1238 (M.1822 ) de ölmüştür.
Hacı İbrahim ağa bunun dedesidir.

3- İSHAKLI Ayanından Hüsam Zade Ahmet ağanın mezar taşıda çok güzeldir.Bu kişi Helvacı Ali ve Abdullah AR'ları Dede zadeleridir.Afyonkarahisar'a Ayan seçilmiştir.Evleri şimdiki Ali YAŞAR'ın evi ve Cavit DOĞAN'ın Öğren-
ci yurdunun olduğu yerdir.Şarki Karaağaç'tan gelip İSHAKLI da Helva,Tahin,pekmez imalâtı yapmışlardır.
Hüvelbaki
Faniden bekâya eyledi rahlet,
İde kabrimi hak ruhuen cennet
Merhum ve mahfirle
İSHAKLI Ayanı Hüsam Zade.
Ahmet ağanın ruhuna el fatiha.
Sene 1227 H. (Milâdi 1811)

4- Bu mezarlıktaki taşlardan :
1222 H.de ölen Halil efndi Zade Molla Mehmet'in ve aynı senede ölen Babası Halil'in H.1229 da ölen Ahmet ağa Zade Mustafa'nın ve aynı senede ölen karışı Dilhuş hatunun,mezar taşları bilhassa tetkike şayandır demiştir.

Bu mezarlar kaldırılırken,bu mezar taşları belediye tarafından toplatılıp,bir yerde muhafaza edilmiş olsaydı,şimdi tetkik edilir ve İSHAKLI'nın tarihine önemli katkıları olabilirdi.
Halkımızın da bu taşlara sahip çıkmaması,yetkilileri uyarmaması,ilgili yerlere duyurmaması,bize şunu hatıla-
tıyor.Geçmişte neme lâzımcılık,vurdumduymazlık ile önce kazalık gitmiş,kazalıkla beraber çeşmelerin,hamamın kitabeleri de götürülmüş.Sonra belediyelikte İSHAKLI'nın elinden uçup gitmiş ve küçüldükçe küçülmüş köy haline gelmiş.İnşallah bundan sonra olmaz. 

İSHAKLI SULARI-ÇEŞMELERİ:
1- Baş Çeşme : İSHAKLI'nın kuruluşuna yakın yapılmış bir çeşmedir.Üstünde piramit şeklinde mermer taş vardır (Bu taşı bazı eski eser kaçakçıları için de para var diye götürüp parçalamıştır) Suyu Oğuz pınarı kaynağından gelmektedir.Sultan birinci Murat zamanından kaldığı rivayet edilir.
2- Çavuş Çeşmesi : Kitabesi alınmıştır.Afyonkarahisar müzesindekikitabe,Çavuş çeşmesine ait diye yazıyorsa da,kitabenin ölçüleri,kitabenin yerine göre değildir.Müzedeki kitabe Sultan Murat zamanına ait olup,bu çeşmenin İSHAKLI'da yıkılan bir başka çeşmenin kitabesi olabilir.Çeşmenin suyu Oğuz pınarı kaynağından gelmektedir. Bu çeşmenin arka yüzüde,çeşme şeklinde güzel bir desenle oyulmuş ve yapılmıştır.Türk yapımı bir eserdir.
3- Lâleli Çeşme : Kitabesi alınmıştır.Kitabe yerinde,kavak resmi olan bir başka mermer taş vardır.Bu kitabe bu çeşmeye ait değildir.Osmanlı devletinin Lâle devrinde yapıldığı sanılmaktadır.Çeşmenin suyu Oğuz pınarı kaynağın-
dan gelmektedir.
Çarşı cami'nin karşısındaki meydandadır.Yüzü kuzeye dönük olan çeşme,muntazam kesme som mermerden
yapılmıştır.Eni 3 Mt.,derinliği1.80 Mt.,Yüksekliği 3 Mt.dir.Ön kemeri 13 mermerden örülmüştür.Bağlama taşında Mührü Süleyman kabartması vardır.İki olukludur,tas yerinin iki tarafını birer Lâle ve üstündeki bir vazoda iki karanfil üç dal,Zerren kabartmalar süsler.Bu Lâle kabartmalarından dolayi "LÂLELİ ÇEŞME" adını almıştır.Çeşmenin yüzü,
yanları ,cephesi ve kemerleri som mermerle yapılmış bir eserdir.kitabesi olmadığı için yaptıran ve yapan belli değildir.Abdest muslukları arka tarafına sonradan yapılmıştır.
Burada bir araştımadan ve bir anıdan bahis etmekte yarar görülmüştür.
"Lâleli Çeşmenin,Çavuş Çeşmesinin,Hamamın kitabelerini bulabilmek umudu ile,Afyonkarahisar Müzesi ve bazı çevre müzelerde araştırma ve tetkikler,Yüksel ÖZDEMİR'in Belediye başkanlığı sırasında yapılmış,ancak çavuş çeşmesine ait olmayan bir kitabe Afyonkarahisar müzesinde bulunmuştur.
Ayrıca Afyonkarahisar da aynı tarihlerde Kültür Müdürlüğü yapan,İlçemizden Muharrem ALDIRMAZ'a durum belediyece intikal ettirilmiş,bu kitabelerin aranması kendisinden istenmiştir.Muharrem ALDIRMAZ da Afyonkarahisar,Bovadin ve diğer müzelerde ki,taşları tetkik ettirmiş,aramışsa da İSHAKLI'ya ait bu  kitabelere rastlanmamıştır.
Kitabeler hakkındaki anıya gelince : Merhum Molla Hasan'dan aldığımız bilgiye göre ve Merhum Mustafa ÖZDEMİR ile Merhum Mustafa ÖZER'ir bizlere naklettiğine göre,İSHAKLI'dan kazalık alınınca,kazalığı almaya gelen O,günün memuru veya ayanları tarafından bu kitabeler sökülmüş ve götürülmüştür.Ve denmiştir ki,Kitabeler yerlerinde ve İSHAKLI da kalırsa buranın kaza olduğu unutulmaz belli olur ve ileride buranın halkı hak iddia ederek kazalığı tekrar isterler. Bu sözün ne derece doğru olduğunu,sonradan Merhum Mustafa ÖZER'e de sormuştumZira Mustafa ÖZER 10 yılın üzerinde muhtarlık yapmış,zeki ve bilgili bir kişi idi.Mustafa ÖZER bana bu sözlerin doğru olduğunu,böyle söylendiğini kendisinin de atalarından duymuş olduğunu tekrarlamıştır.Ve kitabelerin götürülmüş olduğunu belirtmiştir" 
Sultandağı (İSHAKLI) ilçesini çok seviyorum.Çok güzel bir yerde yerleşmiştir.Yol güzergâhıdır.Yurdun her yerine ulaşım olanakları vardır.Şunu söylemeden de geçemiyeceğim .
Ne üzücü bir durumdur ki,Kazalık gider ses çıkmaz,kitabeler sökülür ses çıkmaz,belediyelik alınır ses çıkmaz,
As.Şb gider ,Halk Bankası gider,Ofis gider hapishane gider,Otel,dükkâlar,arsalar satılır,mezarlıklar arsa olur satılır ses çıkmaz,Adliyesi tamamen ilçeden alınır v.s. v.s. ses çıkmaz,yukarıda da yazdığımız gibi kim ne yaparsa yapsın ses çıkmaz,zenginler,ileri gelenler de bizden olmasın diye ses çıkarmazlar. ACABA İSHAKLI EFSANESİNİN doğruluğumu var.? 
Yoksa İSHAKLI hep mezarlıklarını söküp üzerine evler yapmış,sanki başka arsa yokmuş gibi,hep mezarlıkların yerini değiştirmiş,üzerimize ölü toprağı serpildi de sesimiz mi çıkmıyor? Veyahutta hep mezarlıklarını,kamu mallarını tahrip ettiği için,Bilginlere,ilim adamlarına yer vermediği,saygı göstermediği için intizar (İLENÇ) mı aldı ?
Ben böyle olduğunu sanmıyorum.Sadece silkinemiyoruz.
4- Oğuz Pınarı (Kaynağı): Yukarıda da bahsettiğimiz gibi,üç çeşmenin suları bu kaynaktan beslenir.Ayrıca saniyede 5-6 litre suyu ana kaynaktan şehir suyunu besler.Yaz aylarının ortasına kadar,fazla gelen suları ile
bahçelerin sulanmasında da kullanılır.Bu su ile birlikte DERE kaynağıda ,Oğuz kaynağı ile yaz aylarının ortasına kadar bahçe sulamasında kullanılmaktadır.Oğuz kaynağı,oğuz deresinin Demirkapı mevkiine yakın ve toprağın 3-4 mt.kadar altındaki bir mağara (İN) dan çıkmaktadır.

5- ÜÇPINAR ÇEŞMESİ: Bu çeşme Mehmet CİĞERLİ'nin evinin yanında idi.Üçpınar ismini alması da,iki oluk ön kısmında,bir oluk çeşmenin arka kısmında bulunmasındandı.Bu çeşme şimdi eski yerinden alınıp,Emniyet Binasının karşısındaki,yolun alt kısmına,çeşmenin aslına uyularak yeniden yapılmıştır.Emniyet binası yapılınca,çeşme kullanılamaz olmuş ve 1984 yılında belediye tarafından şimdiki yerine yaptırılmıştır.Çeşmenin suyu Hacı Ömer Çavuş türbesinin,doğu kısmındaki bir bahçenin içinden gelmektedir.Kitabesi yoktur.Kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
6-HÜDÂVERDİ ÇEŞMESİ:Bu çeşmenin suyu,çavuş çeşmesi arkasındakiMuammer ÜNAL'ları arsasındaki bir kuyudan gelmektedir.Eskiden burası dere ağzı olup buradaki kaynaktan su çıkmakta imiş.Sonradan üstü kapatılmış ve kuyu gibi yapılmıştır.Hüdâverdi çeşmesi,şimdiki Mevlüt SARISU'ların dükkanlarının önlerindeydi.Çeşmenin arkasında,medrese denilen eski evler ve yıkıntılar vardı.Bu arsalar 1959 yılında belediye tarafından satıldı.Arsaların önünü çeşme kapatınca,çeşmeyi yerinden söktüler,attılar.Hemen Hükümet Konağının duvarına aslına uygun olarak nakil edilmiş olsaydı,şimdi çeşme bir eser tarihi eser olarak kalmış olacaktı.Bilgisizlik,
ihmâl ve vudumduymazlık bu güzelim eserin yok olmasına neden oldu.(Tahminim bu çeşmenin bazı taşları ve kitabesi bir evin ihata duvarında olması çok muhtemeldir.Ev sahibi biliyorsa getirsin)
Bu çeşme,Hüsam Zade'nin oğluAli ve Abdurrahman ağa adlarına H.1204,Milâdi 1789 yılında yenilenmiştir.Kitabesi 55x60 Cm.ebadındadır.Kitabesine bile sahip çıkılmamış,adeta kaybolması istenmiştir.
KİTABESİ
Hamdillah tamam oldu bu çeşme,rabbi doğru etti,
kar gibi erişti.
Lutfu yezdani nice yıllar
içilmekte balup,hali olup mahrum.
Muhammed Allah Hüdaverdi imcelid,
Ab, cenaniki derinde şad.
(içsin) etsin Ali bin Hüsam Zade,
Keserden im çevirsün,Sagid bin
Abdürrahman tarihi oldu
Banisi etme der ey saki
Ya gavmike oldu emir sabahani
Sene 1204

7- AYAN ZADE ÇEŞMESİ :Eskiden kesik çeşme derlerdi.Şimdi (Hüdâverdi kaybolunca) Hüdâverdi denilmektedir.
Ali YAŞAR'ın dükkânının köşesindedir.Ön yüzünde Selçuklu kabartması vardır.Kitabesi yoktur.Ali ÇINAR'ın dedesi
İSHAKLI ayanından olduğu için bu isim veriLmiştir.Belediyece 1993 yılında yeniden tamir edilmiş ve suyuda akıtılmıştır.Suyunda mikrop bulunduğu için,1995 yılında suyun çıktığı kuyudan itibaren,eski boruları yenilenmiştir.
Suyu Muammer ÜNAL'ları çavuş çeşmesi arkasındaki kuyu kaynağından gelmektedir.
8- HARMAN PINARI ÇEŞMESİ: Bu çeşme yüz yıllardır varmış.1956 yılında İSHAKLI'yı kalkındırma cemiyetince yeniden yaptırılmıştır.Suyu İSHAKLI Korusu,Çiğdem Düzü mevkinden gelirdi.Su yolları bozulunca,şehir suyuna bağlanmıştır.Bu çeşmeyi 1995 yılında belediye tamamen yıkmıştır.Hemen yanındaki İSHAKLI ilkokulu duvarına
Ramazan ÇETİN tarafından,öğrencilerin ve halkın su , içebilmesi için bir çeşme yapılmıştır.Yıl 1995,suyu şehir içme suyuna bağlanmıştır.
9- TOĞLU SUYU:(ŞARLAK): Kaynağı Sultan Dağlarındaki ODA SEKİSİ tepesinden çıkar.Eskiden Şarlak mevkiine akar ve meşhur TOĞLU bağlarını sulardı.1958 yılında Şehir içme suyuna bağlanmıştır.Saniyede 10-15 litre arası suyu vardır.
10- YENİ PINAR ÇEŞMESİ : Selçuk Mahallesinde Mehmet ÇOBAN evinin yanındadır.En iyi suyu olan çeşme diye bilinir.1985 yılında çeşme yeniden tamir edilmiş ve su yolları yenilenmiştir.Suyu damlar kaya dan ve badem düzünden gelir.
11- ORTA MESCİT PINARI ( Bu çeşmeye yeni Pınarda denilirdi)Bu çeşmenin suyu Yeni Pınardan ayrılarak gelirdi.
Ahmet BAĞCI evi yanındaydı.Tamamen yıkılıp atılmıştır.2009 yılında yeni seçilen yerel yönetim bu Çeşmeyi yeni
bir yere ve aynı civara yapmayı taahhüt etmiştir.Ancak belediye bu çeşmeyi yeniden yaptırmamıştır.Çeşmeyi şimdiki haliyle,Seyfettin ŞAHİN kendi hayrına  yeniden eski yerine yaptırmıştır.
12- KUYULU BAĞ (GULİ BAĞ) : Bu su Abdil ÖZDİL'e ait yakadan çıkar,Çavuş Mahallesi KAŞARDI mevkiindedir.Şimdi burada 75.ci ylı İlköğretim okulu vardır.Sulama suyunda kullanılır.Karasu suyuna karışır.
13- HAVUZ (HAVRUZ) KAYNAĞI : Kaşardı mevkindedir.Hıfsı GÜREL'in buradaki bahçesinin karşısındadır.1988 yılında Havuz'un etrafı duvarlarla çevrilmiş ve içerisi temizlenmitir.Bahçe sulamasında kullanılır.
14 SITMA PINARI KAYNAĞI : Şimdiki Mezbahanın ve Kaşardı evlerinin yanındadır.Suyu bir kuyudan çıkmakta idi.Sıtma olanlar eskiden bu su da yıkanırlrmış ve bu bakımdan adı,sıtma pınarı olmuştur.Kara suya karışır.
15- HAMAM PINARI KAYNAĞI : Şimdiki Ziraat Bankasının yanındaki Celal UTKU 'ya ait arsadan çıkmaktadır.Suyu Lağım kanalına bağlıdır.Küçük Karasuya da karışır.
16-ZİRAAT BANKASI ÇEŞMESİ : Bu suyun kaynağı,Kadir ŞEN evinin karşısındaki bahçeden çıkmaktadır.1985 yılında Belediye bu kaynaktan suyu alarak,Banka yanındaki çeşmeyi yapmıştır.Şimdi akmamaktadır.
17- KIRCA SULAMA SUYU :Kırca deresi ile İSHAKLI'nın ortak derelerinden gelen ve bahçe sulamasında kullanılan Kırca Kasabası ile müşterek bir su'dur.IRMAK arığı ile Kayran tarafına,SAĞIR arık ile,İstasyon yolu ve Terzi kavağı civarına,TATAR arık ile Pınarbaşı ve Demir yolu altına giderek,buralardaki arazileri sular. Bu Mahkeme kararı ile haftada 3,5 gün İSHAKLI'ya,3,5 gün KIRCA ya olarak yarı yarıya kullanılmaktadır.İshaklı 'nın bu su daki hakkı 31 Mayıs'ta sona erer.İlâmı belediyededir.
Bütün bu çeşmeleri ve suları ileride unutulmaması için buraya almış bulunmaktayım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder